Page 252 - Geleceğin İnşası Eğitim 2002-2024
P. 252

ötesinde anlayabilme ve gerektiği durumlarda öğrenmeye ilişkin stratejisinde değişiklikler yapabilme,          düşüncesini destekleyen temel ilke olarak ortaya koymuş olduğu “sürekli eğitim” kavramı, sözü edilen
            yaratıcı ve eleştirel düşünebilme gibi üst düzey düşünme becerilerine ilişkin pozitif tutum geliştirebilmesi   kavramın ortaya çıkma sürecinin önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir (Ohidy, 2008). Aynı sene,

            önem arz etmektedir (Cotton, 1998).                                                                            UNESCO  tarafından  düzenlenen  bir  konferans  kapsamında  “Hayat  Boyu  Öğrenmeye  Giriş”  ismiyle  bir
                                                                                                                           rapor yayınlanmıştır. Rapordan sonra UNESCO, değişik ülkelerden toplam yedi uzman bireyden meydana
               Anlaşılacağı üzere hayat boyu öğrenme, başta bireyler olmak üzere, bütün bir toplumu hatta ülkeyi
                                                                                                                           gelen  Uluslararası  Eğitimin  Geliştirilmesi  Komisyonu’nu  kurmuştur.  Yaşanan  bu  gelişmeden  sonra,
            geliştirmek  adına  son  derece  önemli  bir  misyona  sahiptir.  Bu  noktadan  hareketle,  dünya  genelinde
                                                                                                                           1972  senesinde  komisyon,  “Olmayı  Bilmek:  Eğitim  Dünyasının  Bugünü  ve  Yarını”  isimli  yeni  bir  rapor
            üzerinde hassasiyetle durulan hayat boyu öğrenmenin geçmişten bugüne gelişim sürecinin incelenmesi
                                                                                                                           yayınlamış,  raporda  bireylerin  yaşamları  süresince  öğrenme  gerekliliği  ve  hakkı  üzerinde  durularak,
            gerekmektedir.
                                                                                                                           “öğrenen  toplum”  ile  “hayat  boyu  öğrenme”,  iki  temel  unsur  olarak  ön  plana  çıkartılmıştır.  Rapor
            5. Hayat Boyu Öğrenmenin Dünyadaki Yükselişi ve Gelişim Gerekçeleri                                            kapsamında,  mekân  ve  zaman  ile  kısıtlanmış  eğitim  kavramında  değişiklik  yapılması  da  önerilmiştir.
                                                                                                                           Buna göre hayat boyu öğrenme ile ilgili raporda, eğitim kurumlarında gerçekleştirilen öğrenmenin bir
               Hayat boyu öğrenme, eğitsel paradigmalar arasında çalışma alanının zenginliği ve amaçlarının çeşitliği
        HAYAT BOYU ÖĞRENME  şahsi ilgilerle dâhil olunan öğrenme faaliyetlerini desteklemektedir. Bu çeşitlilikler arasında ise dünya   olduğu  ifade  edilmiştir.  Raporda  ayrıca,  eğitim  faaliyetlerinin  bir  bölümünün  kurumsallık  dışına
                                                                                                                           son olarak kabul edilmemesi gerektiği üzerinde durulmuş, gerek okul dışındaki öğrenmeyi kapsayan
            ile öne çıkan bir kavramdır. Eğitsel ve toplumsal siyasalar noktasında genç ya da yetişkin, mesleki veya
                                                                                                                           gerekse  kurumsallaşmış  eğitimler  ile  alakalı  tüm  faaliyetlerin  hayat  boyu  öğrenmenin  temel  unsuru

            genelinde hayat boyu öğrenme ile ilgili çalışmalara bakıldığında, benzer doğrultuda çalışmaları ile öne
                                                                                                                           çıkartılarak zenginleştirilmiş ve esnek modeller ile değiştirilmesi gerektiği, belli ülkelerin kapasitelerinin
            çıkan üç kuruluşun Avrupa Konseyi, OECD ve UNESCO olduğu görülmektedir (Kallen,1996). Sözü edilen üç
                                                                                                                           çok  üzerinde  uzun  zaman  alan  zorunlu  okullaşma  sürecinden  kaçınılmasının  önemi  vurgulanmıştır
            kurum içerisinde UNESCO konuyu daha hümanist bir bakış açısıyla ele alırken, OECD toplumsal kalkınma
                                                                                                                           (EURYDICE, 2000).
            özelinde daha çok finansal açıdan ele almaktadır (Yıldız, 2021).

               Hayat boyu öğrenme, başta bireyler olmak üzere, bütün bir toplumu hatta ülkeyi ?? geliştirmek adına            1973 senesinde OECD tarafından “Yinelemeli Eğitim: Hayat Boyu Öğrenme İçin Bir Strateji” isimli rapor
                                                                                                                           yayınlanmıştır.  Söz  konusu  rapor,  küresel  rekabetin  ve  ekonominin  gerektirdikleri  dikkate  alınarak
            son  derece  önemli  bir  misyona  sahiptir.  Bu  noktada,  dünya  genelinde  üzerinde  hassasiyetle  durulan
                                                                                                                           bilhassa bireysel öğrenmeyi ve mesleki etkinliği vurgulamaktadır. Bu çerçevede rapor temel eğitimin,
            hayat boyu öğrenmenin geçmişten bugüne gelişim sürecinin incelenmesi önem arz etmektedir. Tarih
                                                                                                                           eğitim  sürecinde  ne  derece  önemli  olduğunu  kabul  ederek,  öğretmen  yetiştirme  alanında  çeşitli
            öncesi çağlardan başlayarak ilk çağlardan bu yana (Bacakoglu, 2022), kadim dinler ve kutsal kitaplarda,
                                                                                                                           raporların hazırlanmasına altyapı oluşturmuştur (EURYDICE, 2000).
    250     kişinin  yaşadığı  sürece  öğrenmeye  olan  ihtiyacı  pek  çok  kez  vurgulanmıştır.  19.  yüzyılda  Gruntvig’in                                                                                             251

            yetişkinler için okul dışı öğrenmeyi desteklemesi ile bu konudaki ilk düzenli hareket başlamıştır (Kallen,        Avrupa Komisyonu tarafından sosyal politika alanında 1993 senesinde yayınlanmış olan “Yeşil Kitap”
            1996).  Hayat  boyu  öğrenme  kavramının  ortaya  çıkışının  sivil  hayat  ve  usta-çırak  ilişkisi  bağlamında   isimli raporda, değişmekte olan koşullar karşısında hayat boyu öğrenmenin ne derece önemli olduğunun
            Perslere kadar uzandığı bilinse de güncel çalışmalara temel oluşturan araştırmaların alana girişi, 1960’lı     vurgulandığı  görülmektedir.  Raporda,  belirli  mesleki  yetilerin  yanında,  temel  bilginin  kazandırıldığı,
            yılların  sonunda  gerçekleşmiştir  (UNESCO,  1972;  UNESCO,  2024).  Fransa’nın  Strazburg  ve  Almanya’nın   yenilik ve değişim için kapasitenin geliştirildiği ve sonuç olarak devamlı öğrenmenin sağlanmasınatemel
            Hamburg şehirlerinde 1972 yılında yapılan görüşmelerle hayat boyu öğrenme kavramı ile bunun eğitim             oluşturan bir eğitim sisteminin gerekliliği açıklanmıştır.  Bununla birlikte raporda, küresel pazar içerisinde

            programlarına ve araştırmalara etkilerini keşfetmeye yönelik projelere ve çeşitli pilotlama çalışmalarına      rekabetçi bir başarının elde edilmesinin önemli bir aracı olarak görülen nitelikli insanın gelişim sürecine
            başlanmıştır  (UNESCO,  1977).  1996  yılına  gelindiğinde  ise  UNESCO,  hayat  boyu  öğrenmenin  amaçlarını   yatırım yapılmasının ne düzeyde önemli olduğunun tam manasıyla algılanamadığı da belirtilmiştir. Buna
            açıklamış ve yine aynı yıl, Avrupa Birliği tarafından “Hayat Boyu Öğrenme Yılı” olarak kabul edilerek tüm      göre, beceriler, yeterlikler ve mesleklerdeki önemli değişim süreçleri, eğitim-öğretim sistemleri içerisinde

            dünyaya ilan edilmiştir (Arslan vd., 2024).                                                                    de  önemli  değişikliklerin  yapılmasını  zorunlu  kılmaktadır.  Genel  manada,  daha  esnek  ve  demokratik
                                                                                                                           çalışma örgütü şekillerine, geniş tabanlı, etkili ve esnek eğitim sistemleri ile etkileşim içerisine giren güçlü
               Bugünün en mühim pedagojik?? paradigmaları arasında yer alan hayat boyu öğrenme düşüncesi,
                                                                                                                           ve kurumsal eğitim politikalarına gereksinim duyulmaktadır. Bu sebeple, her iki gereksinimin de eğitim
            Avrupa Konseyi, Avrupa Komisyonu, OECD ve UNESCO başta olmak üzere çeşitli uluslararası kurumların
                                                                                                                           kurumları, sosyal ortaklar ve hükümetler arasındaki ortaklığa dayanan genel bir sistem içerisinde, hayat
            eğitim  kavramlarından  ortaya  çıkmıştır.  1970  senesinde  Avrupa  Konseyi’nin  kendi  kendine  öğrenme
                                                                                                                           boyu öğrenmeyle alakalı olması ve yeterliklere yönelik çıktılar için açık bir biçimde belirlenen hedeflere
                                                                                                                           ilişkin  olması  gerektiği  belirtilmiştir.  Bu  çerçevede  becerilerin  yenilenmesi  sürecine  destek  olmak  ve
   247   248   249   250   251   252   253   254   255   256   257