Page 13 - Geleceğin İnşası Eğitim 2002-2024
P. 13
Gelişen dünyanın inşa ve ihyasında eğitim, erdemli bir toplum inşa etmenin temel şartını ifade
etmektedir. Bireylerin bilgi, beceri, değer ve tutum kazanarak toplumda etkili, yerinde ve uyumlu
bir şekilde yer alabilmeleri için yapılan sistemli bir yapıyı ifade eden eğitim süreci; amacı ve yapısı
bakımından zaman içinde toplumsal değişimlere bağlı olarak sürekli bir gelişim halindedir. Bu yolculuk,
kişinin sosyal, duygusal ve fiziksel gelişimiyle birlikte toplumsal, kültürel ve evrensel değerlere göre
şekillenmesi olarak yansımaktadır. 21. yüzyılda doğrusal veya parabolik de olsa yaşanan küreselleşme,
teknolojik gelişmeler ve dolayısıyla artan bilgiye erişim hızı ve ekonomik değişiklikler kapsamlarındaki
atılımların ortak paydası sürekliliğidir. Bu sürekli gelişim ve devinim çağının sonucu olarak bireylerden
beklenen becerilerin diğer dönemlere göre farklılaşması kaçınılmazdır (Can ve Sezer, 2022; Hamarat,
2019). Bu bağlamda 21. yüzyılda bireylerden çok yönlü bir bakış açısına sahip olmaları, öz yönetim ve
denetim becerisi geliştirerek bilgi ihtiyaçlarını karşılamaları, eleştirel, sorgulayıcı düşünebilmeleri ve
teknolojiyi etkili bir şekilde kullanmaları beklenmektedir (Karataş, 2021). Bu beklentileri karşılamak ve
ötesine taşımak ise; ulusal kalkınma ve küresel değerlerin desteklenmesinde en önemli alanlar arasında
görülen nitelikli eğitimin görevidir (Abbak ve Gelişli, 2023; OECD, 2019). Böyle kutlu bir sorumluluğu
üstelenen eğitim alanında, toplumu çağın ötesine taşınmak için yeni yaklaşımların ortaya çıkması ve
benimsenmesi kaçınılmazdır. Bu zorunluluğun ürünü olarak da eğitim sistemlerinin çağın gereklilikleri ve
bireyin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilmesi ve güncellenmesi bir zorunluluk haline gelmektedir. Zira
GİRİŞ geçtiğimiz yüzyılın becerileri 21. yüzyıl için temel oluşturmakta ancak bu yüzyılın ihtiyaçlarını karşılamakta
yeterli olmamaktadır (Kalemkuş vd, 2021). Bu nedenle; eğitim sistemlerinin temeli olan eğitimde
demokratikleşme, eğitime katılım, fırsat eşitliği ve kapsayıcılık çerçevesinde öğrenme öğretme süreçleri
ve eğitim programları başta olmak üzere eğitim sistemindeki tüm unsurların 21. yüzyılın koşullarına
uygun, daha esnek, daha kapsayıcı ve daha erişilebilir hale getirilmesi önem arz etmektedir. Özellikle
11
eğitime erişim ve fırsat eşitliğine yönelik uluslararası çalışmalar dijitalleşme ve eğitim teknolojilerinde
yaşanan gelişmeler son çeyrek asırda eğitimde en belirgin değişimleri de beraberinde getirmiş, böylece
eğitim sistemlerinin karşılaştığı problemlerin ve fırsatların görünürlüğü artmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan Kalkınma
Planları; ekonomi, sosyal güvenlik, sağlık, ulaşım, adalet ve eğitim gibi konularda kalkınma ve
gelişmeyi hedefleyen ve kamuda uygulanacak siyaseti belirleyen planları ifade etmektedir (SBB, 2023).
Cumhuriyetin bu yeni yüzyılında ve 2053 vizyonu doğrultusunda 2024-2028 dönemini kapsayan On
İkinci Kalkınma Planı, “Türkiye Yüzyılında çevreye duyarlı, afetlere dayanıklı, ileri teknolojiye dayalı
yüksek katma değer üreten, geliri adil paylaşan, istikrarlı, güçlü ve müreffeh bir Türkiye” vizyonuyla
hazırlanmıştır. On İkinci Kalkınma Planında yer alan beş temel eksenin aksı şüphesiz eğitim olarak
görülmelidir. Nitekim Plan’da yer alan “Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında tüm bireylerin fırsat
eşitliği temelinde nitelikli bir eğitime ve hayat boyu öğrenme imkânlarına erişimi sağlanarak milletimizin
değerlerini özümsemiş, topluma yararlı birer vatandaş olarak yetişmeleri önem arz etmektedir. İnsan