Page 43 - Geleceğin İnşası Eğitim 2002-2024
P. 43

Giriş         Eğitim  verileri;  eğitim  kurumlarının  kurumsal  kapasitelerinin  analizi,  okullardaki  eksikliklerin  ve
            fazlalıkların  tespiti,  buna  uygun  bütçelerin  oluşturulması  ve  gerekli  stratejik  adımların  atılması  için
 Modern devletin ortaya çıkışıyla birlikte, devlet mekanizmalarının mevcut durumunun tespit edilmesi,
            kritik bir araçtır. Ayrıca, öğretim süreçlerinin öğrenciler üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi, eğitim
 geleceğe  yönelik  öngörülerde  bulunulması  ve  daha  etkili  stratejiler  geliştirilmesi  amacıyla  istatistiki
            politikalarının  oluşturulması  ve  izlenmesi,  sistemin  genel  etkinliğinin  gözlemlenmesi  gibi  süreçlerde
 verilere  dayalı  karar  alma  süreçleri  önem  kazanmıştır.  Veri  ve  istatistikler  aracılığıyla  kamu  yönetimi
            de  temel  rol  oynamaktadır.  Tüm  bu  süreçlerin  veriye  dayalı  bir  yaklaşımla  optimize  edilmesi,  eğitim
 modern devletin daha doğru bir ifade ile ulus devletin ayrılmaz bir parçası olmuştur (Lingard vd., 2012).
            sisteminin sürdürülebilirliği ve toplumsal kalkınma açısından önem taşımaktadır.
 Bu  bağlamda  kanıta  dayalı  kamu  politikası  anlayışı  öne  çıkmış;  politikaların  subjektif  görüşler  yerine
 bilimsel  veriler,  araştırma  sonuçları  ve  güvenilir  istatistiki  bilgilerle  şekillendirilmesi  ve  uygulanması   Bu  bölümde,  Millî  Eğitim  Bakanlığı  tarafından  yayımlanan  temel  istatistiki  veriler  aracılığıyla,  son
 hedeflenmiştir (Wiseman, 2010). Kanıta dayalı politika yapımı, özellikle karmaşık toplumsal sorunların   çeyrek asırda eğitim alanında yaşanan değişim ve dönüşüm incelenmektedir. Gelişim gösteren alanların
 çözümünde  belirsizlikleri  azaltarak  uzun  vadede  daha  başarılı  adımlar  atılmasına  olanak  tanıması   yanı sıra potansiyel gelişim alanları da ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Bu doğrultuda ilk olarak Türk

 ve  kamu  hizmetlerinin  verimliliğini  artırması  nedeniyle  hem  ulusal  hem  de  küresel  anlamda  eğitim   Millî  Eğitim  sistemine  ilişkin  genel  eğilimleri  yansıtan  verilere  odaklanılmaktadır.  Ardından,  eğitimin
 politikalarını meydana getirme süreçlerinde tercih edilir hale gelmiştir (Wiseman, 2010).   farklı kademelerindeki temel eğilimleri ortaya koyan istatistiki veriler incelenecek ve son olarak eğitimin
 SAYILARLA EĞİTİM  öncesine dayanmaktadır. Örneğin Osmanlı Devleti’nin başat uygulamalarından biri olan tahrir defterleri   veriler Millî Eğitim Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından 2024 yılında yayımlanan “Geçmişten
            bütçesi ile ilişkili bazı veri setlerinin analizi ile bu bölüm tamamlanmaktadır. Bölüm boyunca kullanılan
 Esasında veriler aracılığıyla kamu yönetimi tecrübesi Türkiye özelinde ulus devlet inşası girişimlerinin

            Günümüze Sayılarla Eğitim (1923-2023)” kitabından alınmış olup bazı veri setleri ise yine aynı kitaptan
 tarihsel olarak 15. yüzyıla kadar uzanan bir serencamın ürünüdür. Bu erken dönemlerde Osmanlı Devleti,
            revize edilerek kullanılmıştır.
 ekonomik ve askeri sebepler nedeniyle bu tarz verileri kayıt altına alma gereği duymuştur (İnalcık ve
 Pamuk,  2000).  Tanzimat  Dönemine  gelindiğinde  ise  sosyal  ve  iktisadi  hayata  dair  kapsamlı  bilgiler
 içeren  bir  diğer  tarihi  vesika  ise  temettü  defterleridir  (Kütükoğlu,  1995).  Her  ne  kadar  bu  defterler   1.  Temel Veri Setleri Serisi
               Bu bölümde eğitsel istatistiklere dair temel veri setleri yıllara göre ayrıntılarıyla değerlendirilmiştir. Bu
 hane  halkının  gelir  düzeyine  ilişkin  bilgiler  içerseler  de  bu  defterlerde,  kişilerin  meslekleri  ve  eğitim
            değerlendirmede UNESCO tarafından hazırlanan örgün eğitim seviyelerinin ayrılması amacıyla kullanılan
 durumlarıyla  alakalı  bilgilere  de  ulaşmak  mümkün  olmaktadır.  Günümüzde  ise  bu  Osmanlı  tecrübesi
            ve bir referans çerçevesi olan Uluslararası Eğitim Sınıflandırma Standartları (ISCED)  kullanılmıştır. ISCED
 genç  Cumhuriyetin  veri  toplama  kabiliyetini  artırmasında  önemli  bir  rol  oynamıştır.  Cumhuriyet’ten
            0  okul  öncesi  düzeyi,  ISCED  1  ilkokul  düzeyini,  ISCED  2  ortaokul  düzeyini  ve  ISCED  3  ise  ortaöğretim
 40  günümüze özellikle son çeyrek yüzyılda veriler bir performans aracı olarak yapılan politikaların etkililiğini   41
            düzeyini işaret etmektedir (Eurostat, 2023). Takip eden alt bölüm temel hesaplama yöntemleri hakkında
 ölçme noktasında giderek daha fazla önem kazanmıştır. Eğitim alanında ise Millî Eğitim Bakanlığı (MEB)
            bilgi vererek ilgili resmî istatistik ile desteklenmiş ve yıllara göre detaylandırılmıştır.
 farklı  tematik  alanlarda  veri  toplama  kapasitesini  artırmıştır  ve  bu  verileri  yıllık  olarak  2006  yılından
 itibaren kamuoyuyla “Millî Eğitim İstatistikleri” adıyla paylaşmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı sadece ulusal   Okullaşma Oranları
 düzeyde değil aynı zamanda uluslararası düzeyde de veri toplama süreçlerine katkı sağlamakta ve bu
               Okullaşma  oranlarıyla  ilişkili  verileri  sunmadan  önce  okullaşma  oranlarının  teorik  olarak  nasıl
 verileri karşılaştırmalı analizlere tabii tutmaktadır.  Bu sayede Millî Eğitim Bakanlığı, kanıta dayalı karar
            hesaplandığını  belirtmek  önemli  görülmektedir.  Brüt  Okullaşma  Oranı  ilgili  öğrenim  türündeki  tüm
 verme mekanizmalarını daha etkin kullanmayı, riskleri optimize etmeyi ve stratejik hedeflerle uyumlu
            öğrencilerin, ait olduğu öğrenim türündeki teorik yaş grubunda bulunan toplam nüfusa bölünmesi ile
 adımlar atmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda bu verilerin kamuoyu ile paylaşılmasıyla şeffaflık ilkesine
            elde edilir.
 de hizmet edilmektedir.
               (A: Toplam öğrenci sayısı, B: Teorik yaş grubundaki toplam nüfus
 Eğitimde  ulusal  ve  uluslararası  stratejilerin  belirlenmesiyle  hedeflerin  veriye  dayalı  analizlerle
               Brüt okullaşma oranı = A/B x 100)
 desteklenmesi  kaçınılmaz  hale  gelmiştir.  Bu  doğrultuda,  eğitim  sistemlerinin  yapısal  gelişimini
 desteklemek ve öğrencilerin bireysel gelişimlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmelerini sağlamak için
 eğitim  bilimlerinin  istatistik  disipliniyle  yakın  bir  iş  birliği  içinde  olması  kaçınılmazdır.  Bu  ilişki,  eğitim

 politikalarının daha etkili planlanması ve alınan kararların uygulamaya geçirilmesi açısından belirleyicidir.
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48