Page 42 - Geleceğin İnşası Eğitim 2002-2024
P. 42
Giriş Eğitim verileri; eğitim kurumlarının kurumsal kapasitelerinin analizi, okullardaki eksikliklerin ve
fazlalıkların tespiti, buna uygun bütçelerin oluşturulması ve gerekli stratejik adımların atılması için
Modern devletin ortaya çıkışıyla birlikte, devlet mekanizmalarının mevcut durumunun tespit edilmesi,
kritik bir araçtır. Ayrıca, öğretim süreçlerinin öğrenciler üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi, eğitim
geleceğe yönelik öngörülerde bulunulması ve daha etkili stratejiler geliştirilmesi amacıyla istatistiki
politikalarının oluşturulması ve izlenmesi, sistemin genel etkinliğinin gözlemlenmesi gibi süreçlerde
verilere dayalı karar alma süreçleri önem kazanmıştır. Veri ve istatistikler aracılığıyla kamu yönetimi
de temel rol oynamaktadır. Tüm bu süreçlerin veriye dayalı bir yaklaşımla optimize edilmesi, eğitim
modern devletin daha doğru bir ifade ile ulus devletin ayrılmaz bir parçası olmuştur (Lingard vd., 2012).
sisteminin sürdürülebilirliği ve toplumsal kalkınma açısından önem taşımaktadır.
Bu bağlamda kanıta dayalı kamu politikası anlayışı öne çıkmış; politikaların subjektif görüşler yerine
bilimsel veriler, araştırma sonuçları ve güvenilir istatistiki bilgilerle şekillendirilmesi ve uygulanması Bu bölümde, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan temel istatistiki veriler aracılığıyla, son
hedeflenmiştir (Wiseman, 2010). Kanıta dayalı politika yapımı, özellikle karmaşık toplumsal sorunların çeyrek asırda eğitim alanında yaşanan değişim ve dönüşüm incelenmektedir. Gelişim gösteren alanların
çözümünde belirsizlikleri azaltarak uzun vadede daha başarılı adımlar atılmasına olanak tanıması yanı sıra potansiyel gelişim alanları da ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Bu doğrultuda ilk olarak Türk
ve kamu hizmetlerinin verimliliğini artırması nedeniyle hem ulusal hem de küresel anlamda eğitim Millî Eğitim sistemine ilişkin genel eğilimleri yansıtan verilere odaklanılmaktadır. Ardından, eğitimin
politikalarını meydana getirme süreçlerinde tercih edilir hale gelmiştir (Wiseman, 2010). farklı kademelerindeki temel eğilimleri ortaya koyan istatistiki veriler incelenecek ve son olarak eğitimin
SAYILARLA EĞİTİM öncesine dayanmaktadır. Örneğin Osmanlı Devleti’nin başat uygulamalarından biri olan tahrir defterleri veriler Millî Eğitim Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından 2024 yılında yayımlanan “Geçmişten
bütçesi ile ilişkili bazı veri setlerinin analizi ile bu bölüm tamamlanmaktadır. Bölüm boyunca kullanılan
Esasında veriler aracılığıyla kamu yönetimi tecrübesi Türkiye özelinde ulus devlet inşası girişimlerinin
Günümüze Sayılarla Eğitim (1923-2023)” kitabından alınmış olup bazı veri setleri ise yine aynı kitaptan
tarihsel olarak 15. yüzyıla kadar uzanan bir serencamın ürünüdür. Bu erken dönemlerde Osmanlı Devleti,
revize edilerek kullanılmıştır.
ekonomik ve askeri sebepler nedeniyle bu tarz verileri kayıt altına alma gereği duymuştur (İnalcık ve
Pamuk, 2000). Tanzimat Dönemine gelindiğinde ise sosyal ve iktisadi hayata dair kapsamlı bilgiler
içeren bir diğer tarihi vesika ise temettü defterleridir (Kütükoğlu, 1995). Her ne kadar bu defterler 1. Temel Veri Setleri Serisi
Bu bölümde eğitsel istatistiklere dair temel veri setleri yıllara göre ayrıntılarıyla değerlendirilmiştir. Bu
hane halkının gelir düzeyine ilişkin bilgiler içerseler de bu defterlerde, kişilerin meslekleri ve eğitim
değerlendirmede UNESCO tarafından hazırlanan örgün eğitim seviyelerinin ayrılması amacıyla kullanılan
durumlarıyla alakalı bilgilere de ulaşmak mümkün olmaktadır. Günümüzde ise bu Osmanlı tecrübesi
ve bir referans çerçevesi olan Uluslararası Eğitim Sınıflandırma Standartları (ISCED) kullanılmıştır. ISCED
genç Cumhuriyetin veri toplama kabiliyetini artırmasında önemli bir rol oynamıştır. Cumhuriyet’ten
0 okul öncesi düzeyi, ISCED 1 ilkokul düzeyini, ISCED 2 ortaokul düzeyini ve ISCED 3 ise ortaöğretim
40 günümüze özellikle son çeyrek yüzyılda veriler bir performans aracı olarak yapılan politikaların etkililiğini 41
düzeyini işaret etmektedir (Eurostat, 2023). Takip eden alt bölüm temel hesaplama yöntemleri hakkında
ölçme noktasında giderek daha fazla önem kazanmıştır. Eğitim alanında ise Millî Eğitim Bakanlığı (MEB)
bilgi vererek ilgili resmî istatistik ile desteklenmiş ve yıllara göre detaylandırılmıştır.
farklı tematik alanlarda veri toplama kapasitesini artırmıştır ve bu verileri yıllık olarak 2006 yılından
itibaren kamuoyuyla “Millî Eğitim İstatistikleri” adıyla paylaşmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı sadece ulusal Okullaşma Oranları
düzeyde değil aynı zamanda uluslararası düzeyde de veri toplama süreçlerine katkı sağlamakta ve bu
Okullaşma oranlarıyla ilişkili verileri sunmadan önce okullaşma oranlarının teorik olarak nasıl
verileri karşılaştırmalı analizlere tabii tutmaktadır. Bu sayede Millî Eğitim Bakanlığı, kanıta dayalı karar
hesaplandığını belirtmek önemli görülmektedir. Brüt Okullaşma Oranı ilgili öğrenim türündeki tüm
verme mekanizmalarını daha etkin kullanmayı, riskleri optimize etmeyi ve stratejik hedeflerle uyumlu
öğrencilerin, ait olduğu öğrenim türündeki teorik yaş grubunda bulunan toplam nüfusa bölünmesi ile
adımlar atmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda bu verilerin kamuoyu ile paylaşılmasıyla şeffaflık ilkesine
elde edilir.
de hizmet edilmektedir.
(A: Toplam öğrenci sayısı, B: Teorik yaş grubundaki toplam nüfus
Eğitimde ulusal ve uluslararası stratejilerin belirlenmesiyle hedeflerin veriye dayalı analizlerle
Brüt okullaşma oranı = A/B x 100)
desteklenmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu doğrultuda, eğitim sistemlerinin yapısal gelişimini
desteklemek ve öğrencilerin bireysel gelişimlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmelerini sağlamak için
eğitim bilimlerinin istatistik disipliniyle yakın bir iş birliği içinde olması kaçınılmazdır. Bu ilişki, eğitim
politikalarının daha etkili planlanması ve alınan kararların uygulamaya geçirilmesi açısından belirleyicidir.